white_logo

Neden çalışıyoruz?

Hemen hemen herkes, çoğu zaman kendine bu soruyu sorar.

Daha konforlu yaşamak için, daha mutlu olabilmek için ya da herkes çalıştığı için…

Evet, çalışıyoruz çünkü ihtiyacımız var.

Modern dünyanın sunduğu büyük pastadan payımıza düşeni almak istiyoruz, belki de. İş yaşamı, insanın hayatıdır aslında. Hayat, iş-işlerden oluşmuştur. Eğer herhangi bir işiniz yoksa aslında hayatınız da yok demektir. Sadece boşa harcadığımız vaktimiz vardır.

İçinde yaşadığımız modern dünyanın en büyük unsurlarından biri olan iş hayatı, günümüzde yükselen ticari ilişkiler doğrultusunda işveren ve çalışan arasındaki diyaloğu birebir etkisi altına alıyor.

Ticaretin ilk ortaya çıkış nedeni insanların ihtiyaçlarını karşılama arzusu iken, zamanla paranın keşfiyle ekonomik değer olarak insan hayatını etkisi altına aldı. Her gün sabah saatlerinde işe gitmek için yola koyulan çalışan kesim, hızlı ve gelişen dünya koşulları ekseninde zamanlarının büyük kısmını iş odaklı yaşamaya başladı. Dolayısıyla da iş hayatı bireylerin ‘hayatı’ oldu. Bu yüzdendir ki, günün 11 saatini iş yerinde geçiren bireyler, huzurlu bir ortamda yer almak istiyor.

Öte yandan dört duvar arasına sıkışan çalışan kesim, son yüzyılın vebası ‘stres’ ile tanıştı. Fakat iş hastalığına kapılmayı önleyen gelişen metod ve yaklaşımlar, bireyi bu sıkışmış çemberin içinden çıkardı.

Peki nedir bu yaklaşımlar? Son dönemde sıklıkla karşımıza çıkan ‘koçluk ve mentorluk’ bu yaklaşımların başında geliyor.

Şu bir gerçek ki, birçok konuda olduğu gibi bu iki kavramı da birbirine karıştırıyor insanoğlu. Günümüzde koçluk ve mentorluk; çalışan performansını yükseltmek, yöneticilerin liderlik yeteneklerini geliştirmek ve kişisel gelişim sürecini hızlandırmak için kullanılan yöntemlerin başında gelir. Bu yöntemler sadece çalışanları motive edip performans artışını sağlamamakta, aynı zamanda bu performans artışının dışarıya olumlu yansımalarını da beraberinde getirmektedir.

Mentorluk nedir? Mentor; aynı kurumun içinde bulunan, o kurum içinde farklı görevlerde çalışıp tecrübe kazanmış olan, astlarına şirket politikası, kurum gereklilikleri, çalışma stratejileri ve kariyerini yönlendirme konularında tavsiyelerde bulunan yol gösterici kimse olarak tanımlanabilir.

Koçluk nedir? Koçluk ise; kişilerin profesyonel liderlik ve yöneticilik vasıflarını geliştirmeye yönelik , kısa vadeli belli hedeflerle yola çıkıp daha etkili sonuçlara ulaşmayı hedefleyen geçmişi değiştirmekten çok geleceğe yönelik çalışan bir hizmettir. Koçlar eğitim verdikleri kişilere içinde bulundukları koşulları geliştirmeyi, yeni hedefler belirleyip bunlara ulaşmaya çalışmayı ve yaşamlarındaki önemli şeyleri bir sıraya koymayı öğretmektedirler.

Ne Zaman Koçluk, Ne zaman Mentorluk?

Koçluk ve mentorluk arasındaki farklara değinecek olursak; koçun temel hedefleri performansı geliştirmek, davranış değişimi yaratmak, beceri geliştirmek, değişimi yönetmesini sağlamaktır. Mentorun temel hedefleri ise; mentinin kişisel ve kariyer gelişimine rehberlik yapmak ve desteklemektir. Koçlukta gönüllülük zorunlu değildir, mentorun gönüllülüğü esastır. Koçun odak noktası; problemler, vizyon, hedef odaklı gelişim, performans, spesifik gündem- danışanın gündemidir. Mentorun odak noktası kariyer gelişimi, yeni ekibin kurumu anlaması, tanıması ve sosyalleşmesidir. Aynı zamanda, kariyer merdiven planlaması ve bilgi transferidir.

Koçlukta süreç ve ilişki, belli bir süreyi kapsar. Non-direktif -tavsiye verilmez, yönlendirme yapılmaz.

Koçun konu ile ilgili uzmanlığı, bilgisi olması şart değildir.

Koç, soru-sorgulama, düşündürtme yoluyla danışanın kendisini bulmasını sağlar.

Mentor, uzun vadelidir. Süreç ve hedef odaklıdır. Tavsiye, deneyim aktarımı, geri bildirim, soru-sorgulama, modelleme yöntemleri uygulanır. Hedef odaklıdır.

Koçun yetkin bir kurum tarafından özel bir eğitim görmesi ve profesyonel koç olması gereklidir. Mentorun, başlangıçta iki – üç günlük eğitim görmesi ve süreç takibi, sonuçların ölçümü yeterlidir.

💬 Need help?